Ukrayna’ya uzak ama kalben çok yakın bir ülke, Japonya

Japonya, hızla yaşlanan nüfusu, kronik büyüyememe sorunları, yüksek kamu ve şirket borçlarına rağmen, 126 milyonluk nüfusuyla hala dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi ve en büyük dördüncü ihracatçısı. Aynı şekilde toplamda 1,5 trilyon doları aşan yurtdışı yatırımlarıyla dünyada en çok yabancı sermaye yatırımı yapan sekizinci ülke. Dolayısıyla yabancı sermaye arayışı içerisindeki ülkeler için de önemli bir başvuru kapısı. Ukrayna da bu anlamda Japonya’dan daha çok yabancı sermaye çekmek isteyen ülkeler arasında bir istisna değil.

Ukrayna’daki Japon sermayesi yalnızca 200 milyon dolar civarında ve ağırlıklı olarak otomotiv ve tarım sektörlerinde. Ülkede, sayıları 40’ı bulan Japon firmaları arasında Mitsubishi, Toyota gibi otomotiv devlerini, Sony, Canon ve geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de Viko’yu satın alan Panasonic gibi elektronik firmalarını görüyoruz. Ancak Yazaki ve geçen yıl Lviv’de üretim tesisini açan bir başka otomobil yan sanayi firması Fujikura dışındaki Japon firmalarının ülkedeki yatırımları ticaret ve satış sonrası ile sınırlı, ne yazık ki üretime dönüşmemiş durumda. Fujikura’nın başarısı Japonlar’ın bu ülkeye yatırım için ilgisini önemli oranda artıracaktır.

İki ülke arasındaki ticaret hacmi 1,1 milyar $ seviyesinde. Ukrayna’nın Japonya’ya ihracatının yaklaşık %40’ını demir cevheri ve cüruf, %40’ını tahıl, geri kalanını ise kimyasallar, diğer metaller ve tarım ürünleri oluşturuyor. Japonya’nın ihracatında ise %55’lik payla aslan payını taşıt araçları alıyor, Japonya ayrıca, Ukrayna’ya makine, optik gereçler ve araç lastiği satıyor. Japon arabaları 2012 yılına kadar lüks otomobil segmentinde pazar liderliğini ellerinde bulunduruyordu ancak bu yıldan itibaren pazarda Alman markaları üst sıraları paylaşıyor. Ukrayna’da toplam otomobil satışlarındaki %20’ye yaklaşan pazar paylarını ise koruyorlar. 

Yatırım miktarına ve ikili ticaret hacmine baktığımızda Japonya’nın, Ukrayna için önemini anlamakta zorluk çekeriz ancak Japonya’nın Avrupa Meydanı Devrimi sonrasında hibe, sıfır faizli, uzun vadeli kredi, doğrudan bütçe yardımı gibi araçlarla Ukrayna’ya sağladığı mali yardımın boyutu 1,86 milyar dolar. Avrupa Birliği ülkeleri ayrı ayrı ele alınırsa, ABD’den sonra, Ukrayna’ya en çok mali destek sağlayan ülke bu dönemde Japonya oldu. Aynı şekilde Rusya’nın Kırım’ı ilhaki ve Donbas’daki gelişmeler sonrasında Batı’nın uyguladığı politikalara da Japonya büyük siyasi destek veriyor. Ukrayna’da G7 ülkelerinin büyükelçileri tarafından oluşturulan Ukrayna destek komitesinin de en etkin üyelerinden biri yine Japonya.

Güneş ülkesi ayrıca bu yardımlar dışında da farklı projeleri kredilendiriyor, yeni polis teşkilatının araçlarını bedava veriyor, kalkınma desteği sağlıyor ve teknik yardım yapıyor. 50 yıldır yenilenemeyen başkent Kiev’in içme ve atık su tesislerinin modernizasyon projesi için verilecek düşük faizli ve uzun vadeli kredi de Japonya’nın, Ukrayna’ya sağlayacağı bir başka önemli katkı olacak. 

Geçtiğimiz yıl Ukrayna’da, Japonya yılıydı. Bu çerçevede bir dizi kültürel etkinlik yapılırken, Ukrayna’nın her bölgesine Japon kiraz ağaçları, Sakuralar dikildi. Finalde ise Japonya Dışişleri Bakanı yardımcısı ve Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla, bugün Kiev’in Modern Sanatlar Müzesi olarak hizmet veren eski silah fabrikası Mistetskiy Arsanel’de Japon Sanatları Sergisi gerçekleştirilmişti. Ben de bu sergiyi Japon delegasyonu, ile Cumhurbaşkanı Poroşenko ve eşleriyle birlikte gezme onuruna sahip olmuştum.

Japonya, Türkiye’nin geleneksel bir dostu. Nitekim G7 ülkeleri arasında, ülkemize vize uygulamayan tek ülke de Japonya. Ukrayna’da, Japon iş dünyası da, diplomatik organları da Türk iş dünyasıyla harika ilişkilere sahip. Ukrayna Bağımsızlık tarihinin en büyük yatırımlarından biri olan Kiev Borispol Havalimanın yeni terminal binası inşaatının finansmanını Japonlar sağlamışlar ve Doğuş-YDA-Alarko ortak girişiminin oluşturduğu Türk inşaat firmalarının gerçekleştirdiği inşaattan da çok memnun kalmışlardı. Dolasıyla bundan sonra da büyüklüğü bir milyar doları bulacak Kiev içme suyu arıtma tesisi projesi gibi Japonya’nın finanse edeceği inşaat projelerinde Türk firmalarının önünde çok güzel bir referans duruyor.

Her ülke milli gününü yurtdışı temsilcilikleri aracılığıya kutlar.  Genelde devletlerin kuruluşu ya da bağımsızlık tarihleri milli gün olurken, Japonya’da İmparator Akihito’nun doğum günü 5 Aralık, Japonya’nın milli günü. Bu yıl Japonya İmparatoru 85 yaşına bastı ve Kiev’deki Japonya Büyükelçiliği çok güzel bir etkinlikle doğum günü kutlamasını gerçekleştirdi. Ben de her yıl katılmaktan büyük memnuniyet duyduğum bu etkinliğin arka planında, bu yazıda değindiğim bazı konuları da ele alırken, diplomasiye ilişkin görüşlerimi bir video ile paylaşma imkanım buldum. Türkiye’nin yurtdışında en büyük avantajlarından biri de, yalnız ikili ekonomik ilişkilerde, muhataplarıyla iyi bir kimya yakalaması değil, Ukrayna’da Japonya örneğinde görüldüğü gibi üçüncü ülkelerle sahip olduğu özel ilişkileri de katma değere, katkıya dönüştürebilmesi. Bu örneklerin artması için dünyanın her yerinde daha çok çalışmalıyız. Bu hem ülkemizin, hem de bulunduğumuz ülkelerin refahına olumlu yansıyacaktır.

Burak PEHLİVAN


yazarı:

Etiketler: