Ukrayna’da Reform Sürecinden Geri Dönüş Yok, Burak Pehlivan

24992750

Uluslararası Türk Ukrayna İşadamları Derneği Yönetim Kurulu başkanvekili Burak Pehlivan, Ukrayna’nın Avrupa Birliği ile 27 Haziranda imzaladığı tarihi Ortaklık Antlaşması sonrasında, ülkedeki son durumu ve antlaşmanın Türkiye’ye ve Türk şirketlerine etkilerini Anadolu Ajansı’na özel bir röportaj ile değerlendirdi.

AB ile imzalanan ortaklık antlaşması Kiev’de hayatı nasıl etkiledi, ticari hayatı ne yönde etkilemesi bekleniyor?

AB ile ortaklık antlaşmasının imzalanmasını Ukrayna halkının büyük bir bölümünü uzun bir süredir bekliyordu ve bu nedenle başkent Kiev’de bu imzanın atılması büyük bir coşkuyla karşılandı. Antlaşma her şeyden önce zor günler geçiren ülke için iyi bir moral oldu. Antlaşmanın somut sonuçlarıdan biri olarak bir yıl içerisinde AB ile vizeler tamamen kaldırılacaktır. Ekonomik açıdan baktığımızda ise AB ile gümrük birliğine gidilmesinin orta vadede Ukrayna’nın birlikle ticari ilişkilerinin gelişmesine önemli bir katkısı olacaktır.  Orta vadede diyorum zira, Ukrayna üretimi ürünlerin AB’ye ithalatında gümrük vergilerinin kalkmasının etkilerinin kısa zamanda görülmesi beklenemez çünkü bu vergilerin kalkması AB standartlarında üretilen ürünler için geçerli. Ülkenin üretim altyapısının bugünden yarına değişmesi ve bu standartlara uyumlu hale gelmesi ise mümkün değil. Ancak birkaç yıllık perspektifte baktığımızda hem Ukrayna’ya doğrudan yabancı sermaye girişinde ciddi bir artış hem de ülkenin AB üyeleriyle ticaret hacminde güçlü bir genişleme yaşanacaktır.

1392366979-ukraine-euromaidan-protester-march-to-ukrainian-parliament_3891898
Gerilim ortamının artık aşılacağına inanıyor musunuz? Ukrayna’da iş yapan Türk iş adamlarının önmüzdeki dönem için yeniden yapılanma düşünceleri neler?

Ukrayna ne yazık ki son aylarda dünya gündemine hep olumsuz olaylar ile, bazı bölgelerinde yaşanan şiddet, can kayıpları ve hatta düşük yoğunlukla savaşla gündeme geliyor. Biz öncelikle barış ve istikrarınn ülkenin toprak bütünlüğü çerçevesinde bir an önce sağlanmasını ümit ediyoruz. Ancak işin ekmek savaşı boyutunu da unutmamak gerek.  Dünya Bankası ve IMF’nin de içinde bulunduğu uluslararası kurumlar ülkede 2014 yılında %5 ila %10 arasında bir küçülme öngörüyorlar. 24 bölgeden oluşan Ukrayna’nın her ne kadar 2 bölgesinde düzensizlik hakim olsa da bu durum ülkenin genelinde yaşanıyormuş gibi bir algı uluslararası kamuoyunda oluşmuş durumda ve bu algı  da elbette ülke riskinin artıran bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Ukrayna’nın işe, aşa, üretime ve ekonomik büyümeye ihtiyacı var, bu da ancak ülkenin yabancı sermayesi çekmesi, yerli ve yabancı yatırımların artarak devam etmesiyle mümkün olacaktır.

Türk işadamları Ukrayna’ya dün gelmediler ve bugün de gitmeyeceklerdir ancak risklerin çok doğru hesaplanması gereken dönemler yaşıyoruz. Bütün gelirini Ukrayna’dan sağlayan şirketlerimizin daha fazla zorlandığı söyleyebiliriz, aynı şekilde sıkıntıların yaşandığı bölgerde yatırımları, mağazaları, müşterileri olan işletmelerimiz yaşananlardan daha çok etkilendiler. Firmalar ellerinden geldiğince önlemlerini alıyorlar ancak Ukrayna’da mağaza, marka teşviği olan firmalarımıza dönük prosedürlerin Türkiye’de hızlandırılması, tedarikçilerin, bankaların bu müşterilerine karşı daha anlayışlı bir tutum takınması elbette buradaki iş dünyamıza dönük ülkemizden önemli bir destek olacaktır.
ab-ukraynayla-ortaklik-anlasmasi-imzaladi6e2c7cae92f6803e780e
Ukrayna’nın sıkıntılı günler yaşıyor olmasına rağmen bu sürecin ardından Cumhurbaşkanı Poroşenko’nun AB için ortaya koyduğu tutum da düşünülünce ülkenin yüzü daha da Batı’ya döndürülecek midir?

Son dönemde genel manada batı yanlısı bir eğilimin Ukrayna’da olduğu bir gerçek. Ukrayna liderliği, AB’ye üye ülke statüsü alınmasından sonra, nihai hedefi tam üyelik olarak ifade ediyorlar. Bununa birlikte, sıkıntılı günler yaşansa da hala Rusya ülkenin en büyük dış ticaret partneri. Barış tamamen tesis edildikten sonra, ülkenin tüm komşularıyla güçlü bir ekonomik işbirliği geliştirmek isteyeceği açık. Nitekim ekonomi bakanı Pavlo Şeremata Rusya ile ticarete devam ettiklerini ve edeceklerini açıkladı, bakan ayrıca 5 yıl içerisinde Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksinde Ukrayna’yı dünyadaki ilk 10  ülke arasına taşıyacaklarına dair iddialı bir taahhütte de bulundu.

Bu hedefe ulaşılması için ise yolsuzlukla mücadele, şeffaflığın sağlanması, hukukun üstünlüğünün tesisi, ülkedeki fiziki altyapının geliştirilmesi, tekeller ile mücadele ederek rekabetin önünün açılması, ülkeye ulaşımın kolaylaştırılması yani AB ülkeleri, ABD ve Türkiye gibi ülkeler ile hava ulaşımının tamamen liberalleştirilmesi ve böylece işadamlarının, yatırımcıların, turistlerin seyahatlerinin kolaylaştırılması, vergi reformunun gerçekleştirilmesi, bankacılık siteminin geliştirilmesi  gibi maddeler ilk başta akla gelenler. Bunları sıralamak ne kadar kolaysa bu konularda irade ortaya koymak ve uygulamayı başlatarak başarı kazanmak da  o kada zor. Ancak Ukrayna’nın bu yoldan, yani reform sürecinden artık daha dönüşü olmayacağını düşünüyorum.
_73862291_3crxrt4t
Yaşanan sürecin ardından Türkler ülkedeki yeni boşlukları, ihtiyaçları ya da AB ile ticareti omuzlamayı hedefliyor diyebilir miyiz?

Ukrayna’da Türk işadamları iletişim, inşaat, perakende, makine ve turizmin de aralarında  bulunduğu farklı sektörlerde etkinler, birçok Türk profesyonel ise çokuluslu firmaların Ukrayna’daki üst düzey yöneticileri olarak görev yapıyorlar. Ayrıca Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın(AGİT) Ukrayna özel misyonun başındaki isim bir diplomatken, AB’nin ülkeye yapacağı yardım paketinin en önemli ayağını oluşturan ve ülkede  2016 yılı sonuna kadar 5 milyar €’luk kredi kullandıracak olan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın Ukrayna direktörü de bir Türk bankacı. Türklerin ülkedeki yabancılar arasında görünürlüğünün ve bilinirliğinin olumlu anlamda yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Geçtiğimiz günlerde ülkenin yatırım ajansı başkanı ile yaptığımız toplantıda örnek aldıkları ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu ifade etmekten çekinmemişti. Türk işadamlarını Ukrayna’da ciddi bir birikimi, deneyimi var. Bu süreçte ülkedeki Türk sermayesinin varlığı Ukrayna’daki refah artışına önemli oranda katkıda bulunacaktır.
1377873554
Yeni Ukrayna’da Türk tüccar ve sanayici için potansiyel iş fırsatları neler? Bölgedeki kuruluşlarımız böyle bir çalışmanın ya da projenin üzerinde düşünüyor mu?

Ukrayna’da 12 sektör öncelikle olarak belirlendi. Bunlar arasında ise tarım, bilgi işlem ve enerji sektörleri ön plana çıkıyor. Ukrayna, dünyada  en çok bilgi işlem uzmanına sahip ilk 5 ülkeden biriyken, Avrupa’nın ekilebilir topraklarının ise üçte birine sahip. Rusya’ya enerjide bağımlılığı azaltmak içinse özellikle yenilebilir enerjiye dönük yatırımlara ciddi teşvikler var. Ekonomik kalkınmanın sağlanması için girişilecek büyükt altyapı yatırımları ise Türk müteahhitlere önemli fırsatlar sunabilir. Neticede ülkeler çok geliştikten sonra yatırım ve pazara giriş eşik değerleri çok yükseliyor. Ukrayna gibi potansiyeli olan, önemli doğal ve insan kaynaklarına sahip bir ülkenin kişi başına gelirinin daha uzun bir süre 3-4 bin dolarlar seviyesinde kalması mümkün değil. Ukrayna önümüzdeki 10 yıllık dönemde ciddi bir büyüme ve gelişme sürecine girecektir. Bu sürecin başında Türk iş dünyasnın pozisyon alması elbette hem Ukrayna açısından hem de Türkiye açısından çok daha olumlu olacaktır. Burada son bir hatırlatma yapmakta yarar var. Türkiye ve Ukrayna arasında artık müzakereleri bitme aşamasına gelen Serbest Ticaret Antlaşmasının imzalanması için oldukça uygun bir zemin söz konusu. AB ile yapılan antlaşma sonrasında bu antlaşmanın da imzalanması Türkiye-Ukrayna ikili ticaret hacmine büyük katkı yapacaktır.

Kaynak: http://www.belge.com.tr/haber-41077-3-ukraynadaki_turk_sermayesi_ulkenin_ab_ile_ticaretine_katkida_bulunacak.html