Ukrayna ve Türk Müteahhitlik Sektörü


Türk inşaat firmaları 70’li yıllarda Libya’da üstlendikleri projeler ile yurtdışına açılmaya başladılar. Daha sonraki yıllarda Türk müteahhitler Suudi Arabistan, Pakistan, Cezayir, Irak gibi ülkelerde portföylerini geliştirdiler. Bu ülkelerde konut, liman, karayolu, köprü, tünel, kentsel altyapi projeleri gerçekleştirildi.


Sektörün yıldızının parlaması ise Sovyetler Birliği’nin çöküşüne müteakip, eski Sovyet coğrafyasında ortaya çıkan müthiş yeniden inşa talebiyle oldu. Özellikle Almanlar’ın finanse ettiği ancak Türk firmaları tarafından BDT ülkelerinin başta Moskova olmak üzere birçok şehrinde eski Sovyet askerleri ve aileleri için inşa edilen büyük semtler, Türk inşaat kalitesi ile bu ülkeleri tanıştırdı. Rusya’nın ve Ukrayna’nın birçok bölgesinde bu semtler inşa eden firmaların menşeine atfen Türk mahalleleri olarak adlandırıldı. Süreç içerisinde Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi ülkelerde 10 milyarlarca dolarlık üstyapı ve altyapı projesi gerçekleştirildi.


Rusya’nın Moskova, St. Petersburg, Kazan, Nijnı Novgorod ve Ekaterinburg gibi şehirleri Türk inşaat firmaları tarafından adeta baştan oluşturuldu. Bugün, Moskova’da, St. Petersburg’da kime sorsanız, büyük bir takdirle bu şehirlerin yeni bölümlerinin Türkler tarafından inşa edildiğini söylerler.

4 yıl kadar önceydi, Rusya’da orta ölçekli bir bankanın ortağı ve genel müdürü olan bir Rus işadamıyla Türk-Rus ilişkileri üzerine konuşuyorduk, bir an duraksadı, başka sektörleri bilmem ama inşaat sektöründe Türkler’den daha iyi bir millet olabileceğine inanmam dedi.

borispolNeden diye sorduğumda hararetle, ben Krasnadar’lıyım, ulusumuzun en zor yılları olan 90’lı yılların ortalarında henüz Yeltsin devlet başkanıyken şehrimde bir Türk inşaat firması tarafından oturduğumuz bölgenin yakınlarında yaşam alanları inşa edildi. O dönemde Krasnadar’daki en iyi şey, hatta tek iyi şey Türklerin inşa ettiği bu küçük şehir olmuştu. Her gün gıpta ile bu şehrin nasıl yükseldiğine bakardım. Daha sonra henüz 35 yaşında bir bankam oldu ama benim iş yaşamımda hırslandıran ve başarıya ulaşmamı sağlayan o şehir yükselirken hissettiklerimdi. Bugün sahip olduğum hırsı ve dinamizmi, o gün Türklerin yaptığı o işe borçluyum diye cevaplamıştı.


Yıllar öncesine ait bu anekdot Doğuş İnşaat ve Alarko’nun önderliğinde, Kiev Borispol Havalimanı’nı inşa eden konsorsiyumun basın toplantısı esnasında hafızamda tekrar belirdi. Borispol projesi 450 milyon $’lık bir proje ve başarılı bir biçimde gerçekleştirildiği takdirde Türk inşaat firmaları için Ukrayna’da çok özel bir referans olacak. Tabii Türk inşaat firmaları için Ukrayna’daki olumlu referanslar bu projeyle sınırlı değil. Onur ve Gülsan gibi iki güçlü Türk inşaat firması başkent Kiev’i ve Ukrayna’nın diğer belli başlı şehirlerini Avrupa’ya bağlayan yol ve otoyol inşaatlarını başarıyla sürdürüyorlar. Bir başka deneyimli Türk inşaat firması Erbek Kırım’da anahtar teslim inşa ettiği oteller ile bu coğrafyada otellerin nasıl inşa edilmesi gerektiği konusunda yerel ve uluslararası rakiplerine örnek oluyor.

Kiev’deki 5 yıldızlı otellerin yarıdan fazlası Türk inşaat firmalarının imzasını taşıyor. Burada adını anmadığımız pek çok Türk inşaat firması ise Ukrayna genelinde gerek üst yüklenici gerekse alt yüklenici olarak çok sayıda fabrika, arıtma tesisi, hastane, okul, ofis ve alışveriş merkezi inşasını tamamlamış durumda ya da projelerine devam ediyorlar.


Ukrayna, inşaat sektörünün hareketli olduğu, petrol ve doğalgaz gibi geniş doğal kaynak gelirlerine sahip Rusya, Türkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan gibi diğer BDT ülkelerinden ciddi bir biçimde ayrışıyor. Ülkenin gerçekleştirdiği büyük projelerin birçoğu yurtdışı kredilere bağlı olarak yürümek zorunda. 2008 yılının sonlarında ortaya çıkan global ekonomik kriz, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın biraz hareketlendirdiği yatırımlar göz önüne alınmazsa, Ukrayna’da inşaat sektörünü neredeyse bitirmiş durumda. Kaynak yetersizliği Ukrayna’nın yasal altyapı eksiklikleri ve meşhur bürokrasisi ile birleştiğinde kısa vadede inşaat sektörünün çıkışa geçmesinin önünde aşılması güç bir engel oluşturuyorlar. Bununla beraber bu engellerin aşılması Ukrayna’yı yönetenlerin elindedir.

Ukrayna, ekonomik reformları takip ederek inşaat sektöründeki gereksiz bürokrasiyi azaltıp, başta Türk firmaları yabancı inşaat firmaları ile iyi ilişkiler geliştirdiği takdirde, global ekonomik krizinden çıkış sürecinde inşaat alanında hamle yapabilir. Bugün bütün Kiev’de devam eden inşa faaliyetleri İstanbul’un yalnız bir ilçesinde devam eden inşa faaliyetlerinin gerisindedir. Ne yazık ki son dönemde Ukrayna’da yanlış bir algının oluşmaya başladığı gözüküyor. Ukraynalı dostlarımız Türk ve yabancı inşaat firmalarını bu ülkede onların pastasından pay alan kuruluşlar olarak görüyorlar. Hâlbuki Türk inşaat şirketlerini sahip olunan bilgi, deneyim ve teknik ile değer yaratan ve böylece pastanın büyümesine katkıda bulunan firmalar olarak görseler kazanan yine Ukrayna olacaktır. Ukrayna liderliğinin çok uzaklara gidip örnek aramasına gerek yok. Kuzey komşusu ve büyük abisi Rusya’nın yolundan gitseler Türk inşaat firmalarının Ukrayna’nın inşaat sektörünün gelişmesi ve ülkenin kalkınması için ne kadar yaşamsal öneme sahip olduğunu göreceklerdir. Hızlı ve nitelikli iş tamamlama noktasında günümüzde bütün dünyanın tanıdığı Türk inşaat sektörünün, başta Rusya olmak üzere bu coğrafyada son 20 yılda muazzam bir deneyimi olmuştur. Bugün Dünya’nın en büyük 200 inşaat firmasından 30’u Türk inşaat firmalarıdır ve bu listeye en çok firma sokan ikinci ülke Türkiye’dir. İnşaat bürokrasinin azaldığı ve Türk inşaat firmalarının daha etkin bir çalışma ortamı bulduğu bir Ukrayna’nın, şu an için az olan kaynaklara rağmen, kısa ve orta vadede ülkenin her yerinin şantiye görünümü aldığı gelişen ve müreffeh bir Ukrayna’ya dönüşmesinde Türk inşaat firmalarının büyük katkısı olacaktır.

Burak Pehlivan
www.burakpehlivan.org
http://twitter.com/bpehlivan
https://www.facebook.com/pages/Burak-Pehlivan/170855116313709