21. yüzyılda, yakarak, yıkarak, kırarak, dökerek; baskıyla kurulan otoritelerin uzun süre ayakta kalması, yaşaması mümkün değil. Bu şekilde korkuyla kazanılan saygınlık kalıcı olmadığı gibi, ülkenin imajına da tarihteki yerine de katkıda bulunmuyor. Milletleri, ülkeleri farklı, özel kılan, olumlu manada diğerlerinden ayrıştıran onların sanata, spora, kültüre, edebiyata, bilime, ekonomiye, ticarete, kısacası insanlığa katkıları. Yumuşak güç kavramı hızla önem kazanıyor. Ülkemiz ise yumuşak gücünü, kim zaman Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı(TİKA), Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri gibi kurumların faaliyetleriyle, kimi zaman başarılı sporcu ve sanatçılarıyla kimi zaman ise Türk dizileriyle, evet Türk dizileriyle pekiştiriyor. 114 ülkeyle, dünyada en fazla ülkeye uçuş gerçekleştiren, hizmet kalitesiyle üst üste beş yıl Avrupa’nın en iyi havayolu şirketi seçilen ve adında “Türk” ismini taşıyan Türk Havayolları ise ticari bir müessese olmanın çok ötesinde, ülkemizin yumuşak gücüne önemli bir katkıda bulunuyor.
Ukrayna’da, ülkemizin öneminin, saygınlığının her geçen gün arttığı bir dönemi yaşıyoruz
Global bilim, sanat ödüllerinin Türkler tarafından kazanılması, özellikle takım sporları düzeyinde uluslararası başarılar, inşaat firmalarımızın gerçekleştirdiği dev projeler, başta İstanbul olmak üzere, güzelliğiyle, kültürüyle, dokusuyla, mutfağıyla, tarihiyle ve bugünüyle konuklarını büyüleyen şehirlerimiz hep ülkemizin yumuşak gücüne etki eden farklı parametreler olarak göze çarpıyor. Ukrayna’da da ülkemizin özellikle geride bıraktığımız son on yılda öneminin, saygınlığının arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu noktaya gelmemizde en büyük pay kuşkusuz Türkiye’nin ekonomik gücüne, hızlı büyüme ve kalkınma sürecine ait ancak Ukrayna’daki Türk iş dünyasının, Türk kurumlarının da yaptıkları çalışmaların ülkemizin imajına ama az ama çok olumlu etkisini inkar etmek mümkün değil. TİKA, THY gibi kurumların, inşaat firmalarımızın, Ukrayna’daki lider markalarımızın, işadamı derneklerimizin bu sürece katkıları tek başına ayrı birer yazı konusu, ancak bugün ben beş yıldır, Ukrayna’daki Türk kurumlarının destekleriyle çok özel bir konuma taşıdıkları, Ukrayna Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Çince, Türkçe, Korece gibi dillerde düzenlenen Doğu Dilleri Olimpiyatlarından bahsedeceğim.
Koreliler, Çinliler, bizim çalışmalarımıza hayranlıkla bakıyorlar
Kiev Milli Dil Bilim Üniversitesi Türkoloji bölümü öğretim üyesi Nevzat Kayabaş, TUİD genel merkezini bundan beş yıl önce ziyaret edip, Doğu Dilleri Olimpiyatları’ndan bahsedene kadar, bu organizasyondan açıkçası haberimiz yoktu. Hâlbuki Koreliler’ in Çinliler’ in , İranlılar’ ın ve farklı Arap ülkelerinin bu noktada önemli destekleriyle yıllardır bu etkinlik gerçekleşiyordu. Derneğin maddi ve manevi olarak zor bir dönemiydi, buna rağmen bu etkinliğin önemi ve desteklenmesinin gerekliliği konusunda yönetim kurulumuza bir sunum yaptım. Nihayetinde dilimizin, kültürümüzün Ukrayna’da bilimsel düzeyde temsil edildiği olimpiyatları ülkemize yakışır bir biçimde destekleme kararını oybirliğiyle aldık. Türkiye Cumhuriyeti Kiev Büyükelçiliği, Kiev Turizm ve Tanıtma müşavirliğimiz ve üyemiz Türk Havayolları’nın da katkılarıyla, Doğu Dilleri Olimpiyatlarında bugünkü noktaya gelindi. Çinliler, Koreliler bu işin liderliğini üstlenmişken, şimdi onlar bizim çalışmalarımıza gıptayla bakıyorlar.
Ukrayna’da Türkçe ‘ye ilgi artıyor, yeni Türkoloji bölümleri açılıyor
Bu yıl gala yemeğinde ve daha sonra Kiev Milli Dil Bilim Üniversitesinde gerçekleşen ödül töreninde gerek öğretim üyeleri ve gerekse öğrencilerle yaptığım sohbetlerde, bundan yalnızca birkaç yıl önce Ukrayna üniversitelerinde diğer diller kategorisinde olan Türkçe’nin, bugün en popüler on dilden biri haline geldiğini görmek, Türkoloji bölümlerine taleplerde her yıl %50’den fazla artış yaşandığını duymak açıkçası, Türkiye’ye özellikle, gençler düzeyinde artan ilginin önemli göstergeleri. Ukrayna’da, talebe yetişmek için mevcut Türkoloji bölümlerinin kapasitesi artırılırken, yeni Türkoloji bölümleri de açılıyor. Nitekim Batı Ukrayna’nın en önemli üniversitesi Lviv Ivano-Frankovsk Üniversitesi’nde TİKA tarafından bu hafta açılacak Türkoloji bölümü, yeni öğretim yılından itibaren öğrenci almaya başlayacak.
Ukrayna ve Türkiye arasında köprü olacak Türkoloji bölümü öğrencileri için geniş iş alanları var
Kiev Milli Dil Üniversitesinde gerçekleşen Doğu Dilleri Olimpiyatları ödül töreninde gençlere seslenirken Türkçe’nin artan öneminin nedenlerine değindim. Konuşmamda özetle, son yıllarda Türkiye- Ukrayna siyasi ve ekonomik ilişkilerinin altın çağını yaşadığını, iki ülke arasında imzalanması beklenen serbest ticaret antlaşmasının bu ilişkileri daha da geliştireceğinden bahsettim. Ukraynalıların en çok tercih ettiği turizm ülkesi yıllardır Türkiye, THY, Ukrayna’ya en çok yolcu taşıyan yabancı havayolu şirketi, Türk inşaat firmaları Ukrayna’da bugüne kadar 5 milyar doların üzerinde taahhüt gerçekleştirdiler, yeni projeler alıyorlar, 700 civarındaki Türk firmasının, Ukrayna’da yaklaşık 2.5 milyar dolarlık yatırımı var, Türk perakende, giyim markalarını her yerde görebilmek mümkün dedim. Güzel olanın Ukrayna’nın tarihinin en zor siyasi ve ekonomik günlerini yaşadığı bu dönemde bile Türk firmalarının Ukrayna’ya yatırım yapmaya devam etmeleri olduğunu, bunun ise bugünkü ekonomik ilişkilerin gelecekte çok daha öte noktalara taşınacağının önemli bir göstergesi olduğunu ifade ettim. Tüm bu ilişkileri yürütmek için insan faktörü büyük önem taşıyor, bunun için Türkçe bilen, Ukrayna ve Türkiye arasında bir köprü olacak sizler için oldukça geniş iş alanları olacak diyerek sözlerimi sonlandırdım.
Şanslıydım zira, benden sonra, çok iyi bir Rusça ile konuşan ne Güney Kore’nin Kiev Büyükelçisi, Lee Yang-goo’nun ne de yine çok başarılı bir Rusça ile konuşmasını yapan Çin Büyükelçiliği birinci müsteşarı Sin Lee Ken’in konuşmalarında yer verebilecekleri bu kadar renkli konular yoktu. Ülkemizin, şirketlerimizin, kurumlarımızın hakikaten birçok alanda Ukrayna’ya önemli katkıları var. Nitekim, Koreli ve Çinli diplomatlar tarafından, Çince ve Korece dillerinde dereceye giren öğrencilere verilen binlerce dolarlık elektronik eşyalar, bir aylık Çin seyahati gibi ödüllerin yanında rakam olarak aslında daha mütevazi olmakla beraber Türkçe dalında birinci olan Ulyana Brovçik’e ve ikinci olan Anastasiya Siviliye’ye hediye edilen THY uçak biletleri, THY Ukrayna satış müdürü Esra Öztürk tarafından anons edilirken, salonda kopan alkış tufanı, çalınan ıslıklar, hatta atılan çığlıklar diğer tüm ödülleri gölgede bıraktı.
Ödül törenindeki konuşmamda da belirttiğim gibi Doğu Dilleri Olimpiyatları’na katılarak bu organizasyona en büyük katkıyı kuşkusuz öğrenciler yaptılar. Ne mutlu ki, bundan birkaç yıl önce yalnızca Türkoloji bölümlerinin dördüncü sınıf öğrencileriyle o da hepsiyle değil Türkçe konuşabilirken, bugün neredeyse tüm birinci sınıf öğrencilerinin akıcı, anlaşılır bir Türkçesi var. Çıta her geçen yıl daha da yükseliyor. Olimpiyatlarda üçüncü olan öğrenci Inessa Sofienko’ya ödülü Colin’s, dördüncü öğrenci Lesya Dika’nı ödülü ayakkabı markası Labocca, beşinci olan öğrenci Olga Korinova’nın ödülü Mangal restoran tarafından verildi. Yarışmalar, ödüller kuşkusuz başarıya ulaşan yolda önemli motivasyon kaynakları, olmaz ise olmazlar. Bu vesileyle hem öğrenci kardeşlerimi tekrar tebrik ediyor hem de ödül veren kuruluşlara teşekkür ediyorum. Tüm güzelliklerin üstüne şüphesiz Kırım Türk’ü kökenli Jamala’nın Türkçe sözler de içeren bir şarkıyla Ukrayna adına Eurovizyon’da bu yıl birinciliği alması da, güzel Türkçemiz’e bu ülkedeki ilginin daha da artmasını sağlayacaktır. Tebrikler Jamala, terbirkler Ukrayna.
Burak PEHLİVAN
Related posts:
Aşağıdaki butonları tıklayarak, yazıyı arkadaşlarınızla paylaşın!
