Ukrayna’ya önemli bir Türk yatırımı daha geliyor, Burak Pehlivan

 

TUİD’de, Uluslararası Uygunluk Değerlendirme A.Ş.(ICAS) yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü Dr. Veysel Türkel ile şirketin teknik müdürü Eyüp Hamdi Karasakal’ı konuk ediyoruz. ICAS, öyle herhangi bir firma değil zira ülkemizde standartları belirleyen kurum olan Türk Standartları Enstitüsü(TSE) tarafından, toplam büyüklüğü 200 milyar doları bulan dünya uygunluk değerlendirme pazarında pay sahibi olabilme hedefiyle 2014 yılında 100 milyon TL başlangıç sermayesiyle kurulmuş. Yerli ve yabancı kalifiye uzmanlarla çalışan şirket, uluslararası işbirlikleri ve laboratuvar anlaşmaları yaparak kısa sürede muadil kuruluşlarla rekabet edebilir bir seviyeye gelmiş.

Genel müdür Dr. Veysel Türkel ile sohbetimizden anlıyoruz ki TSE, ICAS aracılığıyla gözetim, denetim ve belgelendirmeye dönük hemen hemen her alanda faaliyet gösteriyor. Tedarikçi denetimi, tesisat kontrolü, limanlarda miktar ölçümü, yükleme/tahliye kontrolleri, asansör denetimleri bu alanlardan yalnızca birkaçı. Her türlü kalibrasyon ölçümü ICAS’ın kendi gelişmiş laboratuvarı ve işbirliği halinde olduğu laboratuvarlar sayesinde gerçekleştirilebiliyor.  Kalite, çevre, iş ve gıda güvenliği yönetim belgeleri verilirken;  CE, helal gıda ve helal kozmetik ürün belgelendirmesi de yapılabiliyor. Dünya Helal ürün belgelendirme pazarının büyüklüğünün 20 milyar dolara ulaştığını ve şirketin hedeflerinden birinin de Batılı firmaların bu alandaki mevcut hegemonyasını kırarak sektörde önemli bir pazar payına ulaşmak olduğunun da burada altını çizelim.

ICAS, tüm bu alanlarla ilgili uzman personeller için eğitim programları da düzenleyerek, sadece denetim ve belgelendirme yapmakla kalmıyor, standartların kalıcı olarak korunması ve gelişmesi açısından en önemli unsur olan insan kaynağının geliştirilmesine de katkıda bulunuyor.

Standartların belirlenmesi, daha sonra bu standartlara göre denetim yapacak şirketlerin seçimi ve son olarak ise bu şirketler tarafından uygunluk değerlendirilmesinin yapılması değerlendirme-standart belgelendirme sisteminin üç ana aşamasını oluşturuyor. Ülkemiz ne yazık ki bu üç alanda da uzun yıllar çok gerilerde kaldı. HalbukiDünyanın bugünkü manada ilk standart belirlemelerinden biri, belki de birincisi bu topraklarda, II. Beyazıt’ın emriyle, Kanuname-i İhtisab-ı Bursa(Bursa Belediye Yasası) adıyla Bursa’da yürürlüğe koyuldu. Sultan Beyazıt, şehirde satılan tüm ürünlerin özelliklerine göre fiyatlarının belirlenmesini, ürün nitelikleri ve fiyatlarındaki değişimlerin oluşturulan bu ilk standartlara göre takip edilmesinibu kanunname ile emrediyordu. Dünya, zamanla bu alanda ilerlerken maalesef ülkemiz gerekli değişim ve dönüşümleri yapamadı. Türk Standartları Enstitüsü’nün kuruluşu bileancak 1960 yılında gerçekleşti.

Konuklarla sohbete devam ederken, hafızam beni 90’lı yıllara, Teknik Üniversite’deki kalite kontrol dersine götürüyor. Ders esnasında incelediğimiz grafikte, son birkaç yılda Avrupa’da ISO 9001 belgesi alan firma sayısında Türkiye’nin açık ara liderliği göze çarpıyordu. İlk başta önemli bir başarı gibi gözüken bu durum, süreç tam manasıyla irdelendiğinde aslında ülkemiz açısından bir olumsuzluğu yansıtıyordu. Sanayimizde standartlar Batılı rakiplerine göre o kadar düşük ve onların gerisindeydi ki Avrupalılar artık başka standartlar oluştururken biz ancak 1987 yılında ISO’nun oluşturduğu, ISO 9001 temel standartlarını işletmelerimize alarak onları yakalamaya çalışıyorduk. Son 20 yılda köprünün altından çok sular geçti. Ülkemizde birçok alanda dünya standartlarında üretim yapan, gelişmiş ülkelerdeki rakipleriyle kalitede rekabet eden artık binlerce, on binlerce işletmemiz var. Bugün geldiğimiz noktada bir adım daha ileri gidiyoruz. ICAS’ın varlığıyla artık standart ihraç eden, uluslararası arenada denetim konusunda rekabet edecek ve başka ülkelerde yaptığı denetimlerle Türk malının imajına, Türkiye’nin yumuşak gücüne katkıda bulunacak bir yapı ortaya çıkıyor.

ICAS’ı Türk Standartları Enstitüsü’nün küresel yüzü olarak değerlendirmek mümkün. Kuruluşun, dost ve kardeş Azerbaycan’da şirket açma çalışmaları sonrası, bir başka dost ülke Ukrayna’da irtibat ofisi açma kararı alması ve bu konuda çalışmaların başlatılması, hiç kuşkusuz, Ukrayna’nın ülkemiz için önemine ve bu ülkenin büyüme potansiyeline Türkiye’de devlet düzeyinde inanılmasının da bir göstergesi.

ICAS başına geçmeden önce 20 yıl İGDAŞ’ta üst düzey yöneticilik yapan Dr. Veysel Türkel’in aslında Ukrayna’ya ilgisi aslında yeni değil. Türkel, basınçlı kaplar, boru teknolojileri ve kaynak konularında uzman bir isim. Paton gibi renkli kaynak konusunda dünya çapında bir isim çıkaran ve boru teknolojileri konusunda dünyada haklı bir şöhrete sahip olan Ukrayna, dolayısıyla Veysel Türkel’in ilgi alanına yıllar önce girmiş. Hatta 2010 yılında LvivIvano-FrankovskTeknik Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak bir süre ders vermesi söz konusu olmuş ancak Türkiye’deki profesyonel çalışma yaşamının yoğunluğu buna engel olmuş.

O dönem Ukrayna’ya gelmeyen Türkel, bu sefer çok doğru bir zamanlamada Ukrayna’ya ekibiyle birlikte adım atıyor. Avrupa Birliği ile Ortaklık Antlaşması yapan Ukrayna, Sovyetler Birliği kökenli binlerce standardını değiştirirken, on binlerce sayfalık mevzuatını AB normlarına uyduracak. CE belgesi ülkede zorunla hale gelirken, Ukraynalı firmalar, AB’ye rekabet edebilmek için hızla standartlarını yükseltmek ve bu standartları yerindelik denetimleriyle belgelendirmek durumunda kalacaklar. İşte bunun için ICAS’ın ülkede bir irtibat ofisiyle bugünden yapılanması ve bu ofisi hızla şirkete dönüştürmesi yeni oluşan bu büyük pazarda firmaya büyük avantaj sağlayacak.

Bundan 5 yıl önce, TUİD yönetimi olarakyurtdışındaki Türk işadamı dernekçiliğinin yapılış tarzını geliştirmek, bu konuda standartların belirlenmesine ve ilerletilmesine katkıda bulunmak için yola çıkmıştık. O gün için bu hedefler belki de biraz iddialı gözüküyordu. Ancak TUİD, önce 2012 yılında, Doğu Avrupa’nın en başarılı Türk işadamları derneği seçilirken, bugün ise dünyadaki en başarılı birkaç yurtdışı Türk işadamı derneğinden biri olarak gösteriliyor ve alanda örnek bir model olarak görülüyor. Dr. Veysel Türkel’in, görüşmemize, “TUİD’i bu toplantı öncesinde ayrıntılı olarak inceleme olanağı buldum, hakikaten farklı bir Türk işadamı derneğisiniz, yaptıklarınızdan, faaliyetlerinizden ve oluşturduğunuz standartlardan etkilendim” diyerek başlaması bizim bu süreçte doğru yolda olduğumuzun da göstergelerinden biri sanırım.Kaderin garip bir cilvesi ki, TUİD’de başkan olarak konuk ettiğimiz ilk misafirlerimiz de ülkemizin bu noktada standartları belirleyen kurumu olan TSE’nin küresel yüzü olarak değerlendirebileceğimiz ve yalnız  ülkemizde değil dünyanın her yerinde gözetim, ölçüm, denetim ve belgelendirme yapma vizyonuyla ortaya çıkan ICAS’ın yöneticileri oluyor.

Burak PEHLİVAN