Lviv, Türk iş dünyasının yatırım radarında, Burak Pehlivan

DSC_1910

Ukrayna’nın kültür başkenti Lviv, eğitimde, sanatta ve turizmde her daim özel bir şehir oldu, ancak Sovyetler Birliği döneminde de, bağımsız Ukrayna zamanında da, çevresiyle birlikte hesaba katılsa bile güçlü bir ekonomik alan oluşturamadı. Bundan dolayı da, Türk işadamlarının ilgisini yeterince çekemedi. Son birkaç yıldır yaşadıklarımız, Ukrayna’nın ekonomik ve siyasi sıklet merkezini doğudan batıya doğru kaydırırken, Lviv ve hinterlandının önemi hızla artırıyor. Bölgede birbiri ardına yeni fabrikalar açılırken, ulaşım olanaklarının artması, şehrin yerli ve yabancı turistler tarafından keşfedilmesi, turizme büyük bir ivme getiriyor. IT sektöründe çalışan büyük bir kitle ise, Doğu Ukrayna’daki sorunların da etkisiyle şehre yerleşiyor. Tüm bunlar ise halkın alım gücünde hissedilir bir artışa yol açarken, ekonomik büyümeye zemin hazırlıyor.

Ukrayna’da ekonominin siklet merkezi Doğu’dan, Batı’ya kayıyor

Avrupa Birliği ile imzalanan Serbest Ticaret Antlaşması da bu gelişmelere eklendiğinde, AB ülkeleriyle komşu Lviv’in yıldızının daha da parlayacağı ve önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte Ukrayna ortalamasının çok üstünde büyüyeceği bir gerçek. 2 yıl önce Ukrayna’nın dış ticaretinde Rusya dahil eski Sovyet Ülkelerinin aldığı payı %40 iken bugün %10’lar seviyesine düşmüş durumda, buna karşılık AB’nin payı %50’lere yaklaştı. Lviv, değişen ana pazarlara yakınlığıyla da ön plana çıkıyor. Tüm bunları belki de erken öngördüğümüz için bu güzel şehirde, çok da fazla işadamımız olmamasına rağmen şube kurma çalışmamalarını geçtiğimiz yıl gündemimize almıştık, zira işadamlarımız buraya daha çok ilgi göstermeye başladıklarında başvurabilecekleri bir kapı, güvenebilecekleri bir dayanağın olması onların pazarda daha hızlı ve emin ilerlemesine olanak sağlayacaktı. Nihayet şube kurulumunu tamamladık. Resmi açılışını, Kiev Büyükelçimizin teşrifleriyle mayıs ayının ikinci yarısında yapacağımız şubenin hem altyapısını oluşturmak, hem de olası Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret Antlaşması konusunda, bölgedeki Türk ve Ukraynalı işadamlarını bir yuvarlak masa toplantısıyla bilgilendirmek için Kiev Ticaret müşavirimiz Haydar Koçak ve bir grup işadamımızla Lviv’deyiz. İlk gün oldukça yoğun geçen temaslarımızda  şehirdeki iş dünyasının temsilcisi olan üç kurumun da başkanlarıyla görüşürken, ilk görüşmemizi, ülkedeki en büyük yabancı işinsanları organizasyonu olan Avrupa İşinsanları Birliği(EBA) batı Ukrayna şubesi başkanı Marina Lutsişin ile yapıyoruz.

“Emlak yatırımları ve emlak geliştirme açısından Lviv’de doğru zamanlama”

Toplam üye sayısı 600’ün üstünde olan EBA’in Lvov merkezli Batı Ukrayna temsilciliğinde 110 firma yer alıyor. Üyeleri arasında Alman, Hollanda ve Polonya firmaları ağırlıkta. Lutsişin’e göre, şu an Lviv ve çevresine yatırım yapmanın tam zamanı. Sovyetler Birliği zamanında ağaç işleme ve tekstil sanayinin merkezi olan bölgede bu alanlardaki işgücü bol ve kalifiye. Ağaç sektöründe hammadde mevcut. Lutsişin, gerek valiliğin ve gerekse belediyelerin yatırımcı dostu oldukları ve bu noktada yabancı yatırımcıların sorunların çözülmesi konusunda aktif bir tutum takındıkları tespitini yapıyor. Soruma cevaben turizm sektöründe yatırımı pek tavsiye etmiyor, bu sektörde yatırımlarda bir doygunluk olduğu düşüncesinde. Emlak alımları içinse tam zamanı olduğu görüşünde özellikle tarihi binaların oldukça uygun rakamlarla alınması ve bunların elden geçirilmesiyle, çok yüksek bir katma değer elde edilebileceğini söylüyor.

DSC_1921

Ticaret müşavirimizle, Türk iş dünyası olarak bölgeye daha çok önem vereceğimizi belirtiyoruz, ayrıca şube başkanımız, genç sanayicimiz Selim Tever ile tanıştırıyoruz, EBA’in Batı Ukrayna başkanını. Neticede bu geziler, şube temsilcilerimizin, bölgedeki  muhataplarına, temsil ettikleri kurumun gücünü göstermeleri açısından da önem kazanıyor.  Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret Antlaşması(STA) konusunda ise EBA’in desteklerini alıyoruz.

DSC_2004

Lvov Sanayi ve Ticaret Odası’nın Türkiye Ukrayna STA’sına desteği tam

İkinci durağımız Lvov Sanayi ve Ticaret Odası. Bundan bir buçuk yıl kadar önce Ukrayna Sanayi ve Ticaret Odası Genel kurulundaki konuşmam sonrası Lvov Sanayi ve Ticaret Odası başkanı Dmitro Aftanas, tebrik etmek için yanıma gelmiş ve odalarına davet etmişti. Bu davete ancak iştirak edebildiğim için başkan Aftanas bana görüşmenin başında takılıyor. Buradaki görüşmemizde, Türkiye Ukrayna STA’sının yararlarını anlatmamıza gerek bile kalmıyor. Dmitro Aftanas ve ekibi STA’nın Ukrayna açısından getireceği yararlara hâkim, demek ki bugüne kadar özellikle Ukrayna’daki Sanayi ve Ticaret Odalarıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, Ukrayna genelinde düzenlediğimiz 20’ye yakın forum, konferans, yuvarlak masa toplantısı, Ticaret Müşavirliğimizin çalışmaları etkisini göstermeye başlamış. Özellikle tekstil, hazır giyim ve ağaç işleme gibi sektörlerde, STA sonrası Ukrayna’ya yapılacak Türk yatırımlarından aslan payının kendi bölgelerine yapılacağının farkındalar. Mayıs ayında küçük çaplı bir Türkiye Ukrayna iş forumunun Lviv’de yapılması konusunda hemfikir oluyoruz.

DSC_1968

“Ukrayna’da bembeyaz çalışarak iş yapmak da, pazarda rekabet edebilmek de mümkün”

Günün sonunda Danimarka İşadamları Derneği Başkanı Lars Vestbjerg ile bir araya geliyoruz. Tüm Ukrayna’daki 130 Danimarka firmasının, yarıdan fazlası Lviv ve çevresinde kurulu, bundan dolayı da derneğin merkezinin başkent Kiev değil, Lviv olması şaşırtıcı değil. IT, tarım, hayvancılık, outsource, tekstil-hazır giyim, ağaç ürünleri ve mobilya bu bölgedeki Danimarkalı girişimcilerin yoğunlaştığı sektörler. Vestbjerg, önceleri, Danimarka hükümetinin yurtdışında iş yapan(outsource’a dönük) firmaları destekleyen bir teşvik sisteminin Ukrayna yöneticisiyken, daha sonra özel sektöre geçmiş. Aktardığına göre tüm İskandinavya’da outsource’ın rekabet açısından önemini en önce kavrayan ve birçok mal ve özellikle hizmet üretimini yurtdışına kaydıran ülke Danimarka olmuş. Önceleri Baltık ülkeleri, daha sonra Polonya, son 10-15 yıldır ise Ukrayna’ya bu alanda ağırlık kazanmış. Başkan Vestbjerg’e göre, Danimarka firmalarının arasında gerçek bir rekabet yok, hepsi ayrı bir pazar, ayrı bir niş yakalamış, aralarındaki rekabet yalnızca daha iyi işgücünü istihdam edebilmek için gerçekleşiyor. Krize ve tüm problemlere rağmen, Danimarka firmalarının Ukrayna’ya ilgisinin arttığını söylüyor Vestbjerg. Ukrayna gibi yolsuzluğun çok yüksek olduğu, devlet kurumlarına güvenin çok zayıf olduğu bir ülkede, şeffaflığa önem veren, yolsuzluk, rüşvet noktasında sıfır toleransa sahip Danimarkalıların başarısı ezber bozucu. Bu başarının sırını soruyorum. Bölgedeki her devlet organıyla ayrı ayrı protokoller imzaladıklarını, tamamen bembeyaz çalıştıklarını ve ödediklerini yüksek vergilerle hem merkezi hem yerel idare üstünde güçleri olduğunu söylüyor dernek başkanı. “Bu ülkede yolsuzluklara bulaşmadan, rüşvet vermeden, tamamen yasal çalışarak da başarı sağlanır, rekabet edilir ve bunun en iyi örneği biz Danimarka firmalarıyız” diyor.

DSC_2071

Her üç kurumla Lviv temsilciliğimiz arasında işbirliği protokolleri imzalıyoruz. Yoğun güne, ticaret müşavirimizle birlikte bölgedeki Türk firmalarına yaptığımız ziyaretleri de ekliyoruz. Lviv, mimarisiyle, kültürüyle, insanıyla uzun yıllardır yazmak istediğim bir şehirdi. Bugüne kadar bu yönleriyle yazma fırsatım olmadığı bu şehre ilişkin ilk yazım şehrin ekonomik potansiyeline dönük oldu. Öyle görülüyor ki ikincim yazım da yine ekonomiyle, iş dünyasıyla ilgili olacak. Yüksek eğitimli işgücü, Ukrayna ortalamasının bile çok daha ötesinde Batılı insan yapısı, Avrupa pazarlarına yakınlığı, istikrarı, güvenliği, güçlü yerel idaresiyle Lviv, Türk şirketlerinin daha çok gündemine gelmeli ve önümüzdeki dönemde öyle de olacak.

Burak PEHLİVAN

DSC_1942

 

DSC_1954

DSC_1940

DSC_2053

DSC_2027

DSC_1999