Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret Antlaşmasına Zaporoje’den tam destek, Burak Pehlivan

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Türkiye ile Ukrayna arasında Serbest Ticaret Antlaşması(STA) müzakereleri 2007 yılından beri devam ediyor, neredeyse 10 yıl geçti.  Ukrayna bu süreçte AB ve Kanada ile serbest ticaret antlaşmalarını imzalarken, İsrail ile STA belli bir aşamaya geldi. Ukrayna’nın AB ile yaptığı STA 1 Ocak 2016 itibarıyla yürürlüğe girdi.  Bu antlaşma, Türk firmaları için ne yazık ki bazı riskleri de beraberinde getirdi. Ülkemizden, Ukrayna’ya ihraç edilen birçok ürün grubunda %12’ye kadar gümrük vergileri mevcut, buna karşılık benzer vergileri Polonyalı, Macar, Slovak üreticiler Ukrayna’ya gönderdikleri mallarda artık ödemeyecekler. Bu durumda, zaten çok düşük kar marjıyla çalışan ihracatçılarımız rekabette geri düşmemek için %10’lara varan indirimler yapmak ya da pazarı kaybetmek gibi bir ikilemle karşı karşıyalar.

Türkiye ile Ukrayna arasındaki dış ticaret hacmi 2008 yılında 8 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. İkili ticaret, 2014 yılında 5.1. milyar dolar olarak gerçekleşirken, geçtiğimiz yıl ise Ukrayna ekonomisindeki keskin daralma, %70’i bulan devalüasyon ve düşen emtia fiyatları gibi faktörlerle bu rakam 4.3 milyar dolara geriledi. Türkiye, Ukrayna’nın en çok ihracat yaptığı ikinci, en çok dış ticaret fazlası verdiği ise birinci ülke. Buna karşılık ülkemizin ihracatı 40 milyonun üzerinde nüfusa sahip, bu komşu ülkeye 1.5  milyar dolar gibi asla kabul edilemeyecek bir seviyede. Geçtiğimiz bir ay içerisinde başbakanımız Ukrayna’yı ziyaret ederken, cumhurbaşkanı Poroşenko ise Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretlerde ortak bakanlar kurulu toplanırken, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı yapıldı. Ekonomi, enerji, güvenlik, savunma, havacılık, medya, kültür ve eğitim gibi çok farklı alanlarda protokoller, antlaşmalar imzalandı. Zaten harika seyreden iyi komşuluk ilişkilerimiz, güncel jeopolitiğin de etkisiyle çok farklı bir boyuta ulaşmış durumda. İşte bu noktada iki ülke liderliğinin 2020 yılında 20 milyar dolar olarak belirlediği Türkiye Ukrayna dış ticaret hacmi hedefine bırakın ulaşılması, mevcudun bile korunamaması riskiyle karşı karşıyayız. Evet kabul ediyoruz, Ukrayna zor günler geçiriyor, fiili toprak kayıpları,  %70’i geçen sert devalüasyon, dramatik biçimde küçülen ekonomi, hızla gerçekleştirilmeye çalışılan yapısal reformların sosyal ve siyasal sancıları var. Ancak bunların hiçbiri Ukrayna ekonomisini destekleyecek, Ukrayna için yeni yatırım, Ukraynalı ve Türk işadamları için daha çok ticaret ,Ukrayna halkı içinse daha çok istihdam ve refah demek anlamına gelen Ukrayna Türkiye serbest ticaret antlaşmasının imzalanmamasının mazereti olmamalı, olamaz.

Bizler siyasetçi ya da süreci yürüten bürokrasisinin bir parçası değil, işinsanlarıyız. Ancak Ukrayna’daki Türk iş dünyasının temsilcileri olarak STA sürecinin kolaylaştırılması için lobi faaliyetlerinde bulunmamız her şeyden önce vatandaşlık görevimiz. Bu noktada gerek Türkiye’de, gerekse Ukrayna’da, Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret antlaşmasının daha iyi anlaşılması için konferanslar düzenliyor, paneller organize ediyor, yuvarlak masa toplantılarında ise  Ukraynalı muhataplarımızla süreci tartışıyoruz.  Açıkçası, STA’nın imzalanması için özellikle son bir yıldır çalışmalarımızı hızlandırmış durumdayız. Bunun son örneğini ise Zaporoje Sanayi ve Ticaret Odası ile Zaporoje’de düzenlediğimiz yuvarlak masa toplantısıyla gerçekleştirdik. Zaporoje’yi seçmemiz elbette bir tesadüf değildi zira bugün itibarıyla Zaporoje, Ukrayna’nın en önemli sanayi şehri. Ülkenin en büyük demir-çelik tesisi ve otomobil fabrikası, tüm eski Sovyet coğrafyasının en büyük motor fabrikalarından Motorsiç bu şehirde bulunuyor. Zaporoje, makine ve gıda işleme tesisleri açısından da oldukça güçlü bir altyapıya sahip ve özellikle sanayi ürünleri ihracatında Ukrayna’da farklı bir konumda, öyle ki Zaporoje ilinin yalnızca Türkiye’ye ihracatı geçen yıl 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dolayısıyla bu şehirdeki iş dünyasının Türkiye Ukrayna STA’sına desteğini almak bizim için oldukça önemli ve değerliydi.

Yuvarlak masa toplantısında Türk tarafını Türkiye Cumhuriyeti Odesa ticaret müşaviri Çetin Yılmaz, TUİD Zaporoje temsilcisi Mesut Erk, Arcelor Mittal Odesa Packing Genel müdürü ve TUİD Odesa temsilcisi Batur Bayman, TUİD Herson temsilcisi Ali Bulut, TUİD üyeleri Aziz Şimşek ile Halil Zeybek temsil ederken, muhataplarımız ise Zaporoje Sanayi ve Ticaret Odası başkanı Vladimir Şamilov ile  Zaporoje ve  komşusu Dnipro-Petrovsk’daki büyük sanayi işletmelerinin temsilcileriydi. TUİD olarak yurtdışındaki hiçbir Türk işadamı derneğinin sahip olmadığı kadar temsilciliğe sahibiz, teşkilatlanma olarak birçok Türk işadamı derneği tarafından örnek gösteriliyoruz. Herson, Odesa, Harkov, Zaporoje ve İstanbul temsilciliklerimiz hâlihazırda faaliyetteyken, Vinitsa ve Lvov temsilciliklerimiz ise inşallah bu sene içerisinde hizmete girecek. Zaporoje’deki yuvarlak masa toplantısında, Odesa ticaret müşavirimizin yanı sıra Güney Ukrayna’daki üç ilin TUİD temsilcilerinin de hazır bulunması kuşkusuz heyetimize büyük güç kattı. Ukrayna Türkiye STA’sının yalnız Türkiye Ukrayna arasındaki ticaret hacmini artırmakla kalmayıp, Türkiye’den Ukrayna’ya tekstil, hazır giyim, ağaç ürünleri, gıda işleme gibi alanlarda ciddi yatırım ve know-how çekeceğini ekip olarak Ukraynalı muhataplarımıza yaptığımız sunumlarda aktardık.  Zaporoje Sanayi ve Ticaret Odası’nın ve bölgedeki büyük sanayi işletmelerinin temsilcilerinin Ukrayna Türkiye STA’sına tam desteğini almak ve  toplantının sonucunu ortak bir deklarasyonla basın mensuplarıyla paylaşmak günün en önemli kazanımı olurken, daha sonra ise Ukrayna’nın en önemli tarım fuarlarından birinin açılışını gerçekleştirdik.

Bu tarz çalışmalarımız Ukrayna’nın ve ülkemizin başka şehirlerinde de devam edecek. Çok kritik bir döneme girdik, her gün, her saat, hatta her dakika önemli. Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret antlaşmasının imzalanması için bundan daha uygun  bir zamanlama yok ve her geçen an ne yazı ki iki ülkenin de aleyhine işliyor. Bırakın gerçek ticaret potansiyelimizi kullanmak, mevcut ticaretimiz bile  kan kaybediyor. Ukrayna’daki Türk işadamı dernekleri,  bu süreçte hiç de fena sınav vermiyorlar ama daha fazlasını yapabiliriz, yapmalıyız. Önümüzdeki hafta, TUİD’in desteğiyle, Doğu Avrupa’nın en prestijli yayın organlarından biri olan Kyiv Post tarafından gerçekleştirilecek iş konferansında özel bir Türkiye paneli de yer alacak. Ukraynalı bakanların, siyasetçilerin;  iş dünyasının ve büyük şirketlerin temsilcilerinin, kısacası karar alıcıların geniş katılımın olacağı bu konferans, Türkiye Ukrayna STA’sının gündeme getirilmesi için çok uygun bir zemin olacak. Türkiye panelinin moderatörlüğünü Dünya Bankasının özel sektör yatırımı birimi olan IFC’nin Ukrayna başkanı yaparken, Türkiye Cumhuriyeti Kiev Büyükelçisi Yönet Can Tezel ve Türkiye’nin gönüllülük esasına  göre kurulmuş en büyük işadamı organizasyonu olan ve üye 186 dernek, 26 federasyon ve 40 binden fazla işletmeyle ülkemizin enerji hariç dış ticaretinin %83’ünü gerçekleştiren Türkonfed’in başkanı Tarkan Kadooğlu’nun da aralarında bulunduğu birbirinden önemli isimler bu panelde konuşma yapacaklar.

TUİD olarak, geçtiğimiz yıl, Türkonfed’in ilk uluslararası federasyonunun kurulmasına öncülük ettik ve Türkonfed International’ın kurucu üyesi olduk. Evet, Ukrayna Türk iş dünyası olarak teşkilatlanma noktasında bu yazıda da belirttiğim gibi hiç de fena değiliz ama yine de bu ülkenin sınırlarını aşan birlikteliklerin önemli bir sinerji oluşturduğu da bir gerçek. Türkonfed’in bu kısa sürede özellikle Ukrayna Türkiye Serbest Ticaret Antlaşması konusundaki lobi çalışmalarında büyük desteğini gördük ve görüyoruz. Açıkçası birleştikçe güçleniyoruz. Bu konferans STA yolunda çok önemli ve Ukrayna Türk iş dünyasının bu zemini yeterince güzel bir biçimde değerlendireceğine şüphem  yok.

Burak PEHLİVAN

OLYMPUS DIGITAL CAMERA OLYMPUS DIGITAL CAMERA OLYMPUS DIGITAL CAMERA OLYMPUS DIGITAL CAMERA