Bir Grek Katolik Noel yemeğine dönük izlenimlerim

DSC_0138-001-1024x682 (1)

Hayatımda ikinci kez bir Noel yemeğine iştirak ettim. Geçtiğimiz yıl Ortodoks bir aile ile beraberdim, bu sene ise bir Grek Katolik dostum beni onlar için çok önemli olan Noel yemeğine davet etti. Grek Katolikler ve Ortodoks Hıristiyanlar, Katolik ve Protestanlardan bağımsız olarak, takvim farklılıklarından ötürü Noel’i 24 Aralığı 25 Aralığa bağlayan gece değil, 6 Ocağı 7 Ocağa bağlayan gece kutluyorlar. Bu gece, yani Hz. İsa’nın doğduğuna inanılan gün, Hıristiyanlıkta var olan orucun da son günü. Arkadaşımın evindeki akşam yemeğinde bana harika bir konukseverlik gösterildi, Ivano-Frankovsk* bölgesinden gelen aile büyükleri ve ailesi ile birlikte beni en güzel biçimde ağırlamaya çalıştılar. Yemek duasının akabinde, buğday, şeker, haşhaştohumu, bal, üzüm ve ceviz içinden, bugüne özel hazırlanan bir tatlı olan Kutya ile yemeğe başlandı. Kutya, yılda yalnızca iki kez yapılıyor, Noel ve Paskalya’da. Tatlıyı müteakip etsiz borş çorbası -çorbada et yoktu malum Hristiyanlar’ın Noel’in sonuna kadar et yememe oruçları devam ediyor- daha sonra Ukrayna’ya özgü bir hamur işi olan vareniki, ana yemek olarak balık ikram edilirken, yemek esnasında kuru meyveden yapılan ve bir çeşit az şekerli şerbet diyebileceğimiz uzvar içildi. Akşam, birkaç çeşit tatlı ikramıyla son buldu.

кутя

Noel akşamında Hz İsa’nın 12 havarisini temsilen 12 farklı yemek sunulması bir gelenek. Ev sahiplerim zengin bir sofra hazırlamış olmalarına rağmen 12 farklı yemeğe ulaşamamanın bir parça burukluğu içerisindeydiler, yine de Sovyet dönemini andıklarında yüzlerinde gülümseme belirdi. Zira dostumun dedesi ve babaannesi dini ve kültürel gereklerini yerine getirmek istedikleri için Stalin devrinde işten çıkarılıp 7 yıllığına Sibirya’ya sürülmüşler. Kendi meslekleri olan öğretmenliği yapmaları ise ömür boyu yasaklanmış. Benim ile aynı jenerasyondan olan arkadaşımın çocukluğu döneminde ise, Noel kutlamaları zamanında evin bütün pencereleri kapatılır ve büyük bir gizlilik ile Noel yemeği yenilirmiş. Kimin ajan olup olmadığı bilinmediği için gizlilik önemliymiş. İnsanlar, iş arkadaşlarından, komşularından hatta aile bireylerinden bile emin olamazlarmış. Noelin ertesi günü çocuklar okula gittiklerinde öğretmenler, öğrencilerine bir gün önce ne yaptıklarını sorar, adeta Noel’i kutlayıp kutlamadıkları konusunda onları sorguya çekerlermiş. Ebeveynlerinin, Noel’i kutladığını ağzından kaçıran çocukların ailelerinin başı büyük belaya girer, şanslı olan anne ve babalar işlerini kaybederler, diğerleri ise muhtemelen, Birliğin ücra köşelerine sürülürlermiş.

5Fw8-7PTtSA

Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra, Ukrayna’da dine dönük bir yöneliş var. Bu yönelişe etki eden birçok parametreyi saymak mümkün. Bu parametreleri incelemek sosyologların görev alanı, ben ayrıntısına girmeyeceğim. Ancak sonuçları itibarıyla baktığımızda günümüzde özellikle Batı Ukrayna’da dinin ve geleneklerin yaşandığını, yaşatılmaya çalışıldığını görüyoruz. Yemeğin başlangıcında biraz ev sahiplerimin geleneklerinden söz ettik ama sohbette ağırlık bizim kültürümüz üzerineydi. Bu yemekte de gördüm ki, Türkiye bölgede yıldızı parlayan önemli bir güç. Arkadaşımın, karşılaştırdığımızda diyelim ki Türkiye’nin ufak bir Doğu Karadeniz şehrinde yaşayan babası, bana Türk Havayolları’nın reklamlarını her yerde gördüğünden ve THY’nin dünyanın birçok büyük havayolu şirketinden daha çok gündemde olduğundan söz etti. Bulundukları şehirde satılan birçok ürün Türk markasıydı, Türkiye’de tatil yapmak ise önemli bir ayrıcalık. Görülüyor ki Türk’e Türk propagandası yapılan dönemler geride kalıyor. Bu güzel ülkenin, güzel insanlarının yarattığı markalar, ürettiği ürünler, başta bölge ülkeleri olmak üzere Dünyanın birçok yerinde kabul görüyor. Türkiye, ekonomisiyle, sanayisi ve her şeyden önce insanıyla yumuşak bir güç olarak yeniden doğuyor.

Ülkemiz kendi vatandaşları ve vatandaşlarının değerleri ile barıştıkça ve de başta komşuları dünyanın geri kalanının gelenek ve göreneklerini tanıma ve anlamada daha istekli olduğu sürece gücünü ve etkinliğini daha da artıracaktır. Bu çağda yeni bir Osmanlı’ya gerek yok. Ülkelerin topla, tüfekle fethedildiği dönemler geride kaldı. Elbette her şeye karşın güçlü ve caydırıcı bir ordu önemlidir ancak daha önceden atalarımızın at koşturduğu bu coğrafyalarda ve atalarımızın ulaşamadığı diğer coğrafyalarda Türkiye, bugün oluşturduğu değerlerle var oluyor ve olacaktır. Türkiye’de üretilen ürünler, bayrak taşıyıcı havayolu şirketimiz  başta olmak üzere ülkemizin sahip olduğu markalar, güzel Türkçemiz, kültürümüz, sanatımız bizi dünyada temsil ediyor ve zamanla daha da güçlü temsil edecek. Bugün Ortadoğu’da yaşayanlar da, BDT ülkelerinin vatandaşları da, Afrika’nın sakinleri de, Türkiye’ye, İstanbul’a gıpta ile bakıyorlar. Batı Avrupa ülkelerinin vatandaşlarının da ülkemize hayranlık duyacakları günlerin yakın olması bizim elimizdedir. Kardeş kavgasından ve şiddetten uzak, birbirimizin değerlerine, farklılıklarına saygı ve anlayış ile bu ülkenin önü açıktır. Su, yolunu bulur ve artık suyun akış yönü Türkiye’nin aydınlık ve müreffeh istikbalinedir.

Burak PEHLİVAN

*Ivana Frankovsk, Batı Ukrayna’da bir yerleşim bölgesidir. Batı Ukrayna, Ukrayna nüfusunun hakim mezhebi olan Ortodoksların yanı sıra önemli oranda Grek Katolik nüfusa sahiptir.

Yorumlar

“Bir Grek Katolik Noel yemeğine dönük izlenimlerim” için 2 yanıt

  1. Hurnil avatarı
    Hurnil

    Merhaba ben bisey sormak istiyorum simdi cogunluk noeli 7 ocakta kutluyor peki 25 aralik kutlayanlar icin noel pazarlari kuruluyor mu acaba ?

    1. burakpehlivan avatarı
      burakpehlivan

      Batı UKrayna’da, özellikle Lviv’de çok sayıda Grek Katolik yaşıyor. Özellikle Lviv’in 25 Aralık öncesi Noel pazarları meşhurdur.