Ukrayna’da Seçimler ve Yatırım Olanakları, Burak Pehlivan

1346260071_vybory-narodnyh-deputatov-ukrainy-v-verhovnyy-sovet-ukrainy
Ukrayna, geçtiğimiz yılın kasım ayında AB yanlısı protestoların başladığından beri bir türlü siyasi ve ekonomik istikrara kavuşamadı. Nüfusun ve milli gelirin yaklaşık %5’ini oluşturan Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol, Rusya Federasyonu tarafından ilhak edilirken, nüfusun %15’ini oluşturan sanayi ve maden bölgeleri Donetsk ve Lugansk’ın bir bölümünde merkezi hükümetin bugün için fiili kontrolü  yok. 25 Mayıstaki cumhurbaşkanlığı seçiminin akabinde, hafta sonu ise parlamento seçimleri yapıldı. Artık iş dünyasının yıllardır beklediği, ülkenin hızla ihtiyaç duyduğu yapısal reformların güçlü bir biçimde yaşama geçirilmesi için Ukrayna yönetici elitinin önünde bir mazeret kalmadı.
DSCN8017

Ukrayna’da mevcut IMF paketi, ülkenin bugünkü ihtiyaçlarına göre  güncellenmelidir

Ukrayna zor günler geçiriyor. Vergi gelirleri hem ekonomik küçülmeden, hem doğuda yaşanan çatışmalardan, hem de belli bölgelerde merkezi hükümetin vergi toplayamamasından dolayı düştü, düşüyor. Buna karşılık kısmi savaş ekonomisi zaten yüksek seyreden bütçe giderlerini daha da artırdı. Ekonomik küçülme her ne kadar hükümet ve uluslararası finans kurumları tarafından %5-8 aralığında tahmin edilse de bana göre 2014 yılının tamamı için en az %10 oranında gerçekleşecek. Vergi gelirleri düşerken, IMF’nin Ukrayna’nın o dönemki ihtiyaçlarına göre mart ayında hazırladığı ancak kanımca o zaman bile yetersiz olan 17,4 milyar dolarlık borç paketinin bir an önce genişletilmesi gerek, ancak Ukrayna’nın IMF’deki kotası ve IMF’nin karar alma süreçlerinin uzunluğu bu adımın  atılmasının önünde önemli bir engel olarak duruyor. Ayrıca bu kurumlar hayır kurumu değil ve karşılıksız para vermiyorlar, taleplerinin de eksiksiz yerine getirilmesini istiyorlar. Geçmiş taleplerinin ne kadarının yerine getirildiği, ne kadarının ise yerine getirileceği ayrı bir muamma olarak karşımızda dururken, kuşkusuz olası yeni pakette ek talepler de olacaktır. Rusya ile doğalgaz krizi yaşanma riski ise, sorun ha çözüldü ha çözülüyor söylemlerine rağmen henüz masada duruyor. İşte bu ortamda Ukrayna’da ekonomiden, üretimden ve bu ülkeye yatırım yapmaktan bahsetmek ne kadar doğru, ne kadar gerçekçi?
1011674_10152510524673110_7459462423386647186_n

Ukrayna’nın yönetici eliti yapısal reformları bir tercih değil, artık bir zorunluluk olarak görüyor

Birkaç ay önce, Ukrayna Ulusal Projeler ve Yatırım Ajansı başkanlığına Türk Ukrayna İşadamları Derneği yönetimi olarak bir ziyaret gerçekleştirmiştik. Bu kurum doğrudan Ukrayna cumhurbaşkanına bağlı, neredeyse bakanlık seviyesinde Ukrayna liderliğinin çok önem verdiği bir kurum. O dönemde daha cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmamış, ülkede belirsizliğin her geçen gün daha arttığı bir dönem yaşanıyordu. Donbass diye nitelendirilen doğudaki sanayi ve maden bölgeleri hızla kaynıyor, buraların ne zaman ve nasıl patlayacağı konuşuluyordu. İşte böyle bir zamanda, o elverişsiz koşullarda bile yaptığımız ziyaret, demek ki bu ülkede yatırımı, iş yapmayı hala gerçekçi ve fizibıl gördüğümüzü gösteriyordu. Kurumun Başkanı Sergiy Yevtuşenko genç bir bürokrattı. Şubattaki, yönetim değişikliğinden sonra göreve başlamıştı. Ekibi de kendi gibi genç, hepsi İngilizce’ ye hakimdiler. Görüşmenin ayrıntılarına ineceğim ancak iki husus var ki onların altını öncelikli olarak çizeceğim. Birincisi, Ukrayna’da siyasi elit değişimin, ilerlemenin ve dolayısıyla reform yapmanın artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu anlamıştı ve bu irade genç bürokratların söylemlerine yansıyordu. İkinci dikkat çekici husus ise, başkan Yevtuşenko başta olmak üzere görüşmeye katılan tüm bürokratların Türkiye ekonomisindeki gelişmelere hakimiyetiydi ve hedeflerini 10 yıl sonra en az Türkiye seviyesine ulaşmak olarak adlandırmalarıydı.
10245334_10152588363423110_4176414351998316508_n
Yevtuşenko görüşmemizde, 2015 yılından itibaren AB ile Gümrük Birliği’nin sağlanacağını ancak AB’nin şimdiden gümrük duvarlarını Ukrayna’nın içinde bulunduğu zor durumdan dolayı tek taraflı olarak kaldırdığını ve bunun özellikle AB’ye ihracat yapabilme gücü olan sektörlere olumlu etkisinin olacağını hatırlattı. Batıda Lvov, Ivano-Frankovsk gibi bölgelerde özellikle sanayi üretiminde gelişme bekliyorlardı. O dönemden bu döneme tarım, gıda gibi alanlarda Ukrayna’nın AB’ye ihracatında önemli artışlar yaşandı, bazı aylar bu artışlar bir önceki yılın aynı dönemine göre %25’in üzerinde gerçekleşti. Belli ki Ukrayna’da istikrar sağlandıkça, AB pazarının da etkisiyle, hafif sanayide Ukrayna’nın rekabet gücü önümüzdeki dönemde belirgin bir biçimde artacaktır.
DSCN8032

Ukrayna, yatırım iklimindeki tüm olumsuzluklara rağmen, hala fırsatlar sunuyor

Yevtuşenko’a göre yolsuzluk, Ukrayna’yı içten içe yiyen bir kanserdi. Bu doğru tespite hemen hemen her sektöre yayılan tekelleşmeyi de ekleyelim. Yabancı yatırımcılar da bu iki konuda çok hassas. Bir başka önem verilen konu ise hukukun üstünlüğünün tesisidir ve bu alanda Ukrayna’nın kat edeceği daha uzun bir yol. Bu yazıda pembe tablo çizmeyeceğim, Yevtuşenko konumu gereği bardağın hep dolu tarafını göstermeye, ülkedeki yalnız güzellikleri resmetmeye çalıştı ancak şunu kabul etmek gerek ki, cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi, hafta sonu gerçekleşen parlamento seçimleri de kısa vadede ülkenin ağırlaşan sorunlarına bir çözüm getirmeyecek. Bankacılık sektöründe resmiyette %10 olarak gözüken batık/şüpheli alacakların oranı S&P, Fitch gibi derecelendirme kuruluşlarına göre %50’yi buluyor. Pandora’ nın kutusu daha açılmadı, bankacılık sektöründe sıkıntılar yaşanabilir ama her türlü probleme ve bu ülkede yatırım iklimindeki tüm olumsuzluklara rağmen başta hafif sanayide ve Ukrayna’dan ihracata dönük sektörlerde özellikle önemli fırsatlar oluşacaktır. Bu fırsatlara emlak sektöründeki yatırım olanaklarını da eklemek gerek.
private-equity-panel-image

Ukrayna’nın nakit ihtiyacı çok fazla ancak Batı ne olursa olsun, Ukrayna hakkındaki tüm güzel ve etkileyici destek söylemlerine rağmen dipsiz kuyuya para atmayacaktır. Yapısal reformların öyle ya da böyle bu ülkede gerçekleştirilmesi istenecektir. Standard Bank’ın gelişmekte olan piyasalar müdürü Britanyalı bankacı Timoti Eş, takip ettiğim görüşlerine değer verdiğim bir isimdir. Özellikle Doğu Avrupa ve gelişmekte olan piyasalar konusundaki yorumlarını, öngörülerini dikkate alırım. Birkaç hafta önce Waşington Post için yaptığı bir değerlendirme notunda, Ukrayna cumhurbaşkanı Poroşenko’nun ABD meclisinde yaptığı tarihi konuşmayla süslenen ABD ziyareti sonucunda bu ülkeden alabildiği yardım miktarının yalnızca 53 milyon dolar olduğunu hatırlatmış ve bunun ancak Ukrayna ordusunun bir haftalık ihtiyacını karşılayacak kadar az bir miktar olduğunun altını çizmiş. Dediğim gibi kimse karşılığını görmeden  Ukrayna’ya ek yardım yapmayacaktır. Ülkede yapısal reformların hem de hızla uygulanması sıkı bir biçimde takip edilecektir.

DSCN8001

Ukrayna’da üretim yapmanın rekabetçi hale getirilmesi ve hafif sanayinin önünün açılması gerekiyor

Yolsuzlukla mücadele, şeffaflık, hukukun üstünlüğü, ülkedeki fiziki altyapının geliştirilmesi, tekeller ile mücadele ederek rekabetin önünün açılması, ülkeye ulaşımın kolaylaştırılması yani AB ülkeleri, ABD ve Türkiye gibi ülkeler ile hava ulaşımının tamamen liberalleştirilmesi ve böylece işadamlarının, turistlerin, yatırımcıların seyahatlerinin ucuzlaştırılması ve kolaylaştırılması, vergi reformunun gerçekleştirilmesi, bankacılık siteminin geliştirilmesi ilk başta akla gelen refom alanları. Ukrayna’da Yatırım Ajansı’nın başkanı Sergey Yevtuşenko’nun da hayranı olduğu bizim organize sanayi bölgelerimizle eşleştirebileceğimiz ancak yasa ve altyapı açısından oldukça eksikleri olan endüstriyel parkların modernize edilmesi, ülkede enerji verimliliğinin sağlanmasıyla, Ukrayna’da üretim yapmanın rekabetçi hale getirilmesi ve özellikle hafif sanayinin önünü açılmasını gerekiyor.
Emirates-NBD-1
Ukrayna gemileri yakmalı ve artık reform yolundan dönüş olmamalı. Bunlara paralel ise, IMF’nin yeni paketi beklenmeden, Ukrayna liderliğinin aralarında Türkiye’nin de bulunduğu tüm dost ülkeler ile ikili borç/hibe antlaşmaları vasıtasıyla acil finansman sağlaması artık bir zorunluluk olarak kabul edilmeli. Bu maddeleri birbiri arkasına bir makalede sıralamak ne kadar kolaysa, bu konularda irade sergilemek ve uygulamayı başlatarak başarı kazanmaksa o kadar zor. Ukrayna için zaman daralıyor. Bu ülkenin bugünü ve geleceği için güçlü bir irade ile ödünsüz bir biçimde reform süreci hızlandırılmalıdır. Bu yapıldığı takdirde ülkedeki olumlu değişimin hızı sizleri de bizleri de şaşırtacaktır.

Burak PEHLİVAN