Bu Rakımdan

Bu Rakımdan

Sevgili TürkHaber Okuyucuları,

Bugünden itibaren Ukrayna’ ya, yaşama ve Dünya’mızda olup bitenlere ilişkin düşüncelerimi sizler ile, bu site üzerinden paylaşacağım. İlk yazımda sizler ile bir anekdotumu paylaşmak istiyorum. Yaklaşık 7-8 yıl önce Kiev’ de bir üniversiteye  konuk olmuştuk. Üniversitenin rektörü olan hanımefendi görüşmemiz esnasında bize çeşitli  ikramlarda bulunmuştu. İkramların sonunda ise birer bardak su içmemizi rica etmişti. Bizler,  ikram edilen suyu içerken de, bu suyu içtikten sonra artık bu ülkeye bağlanacağımızı  ve bu ülkeye sıklık ile geleceğimizi ifade etmişti.

Hatta gülerek kim bilir belki de burada yaşarsınız diye öngörüde bulunmuştu. Rektörün bu sözlerine hepimiz gülümseyerek karşılık vermiştik. Özellikle ben, bu karanlık, kasvetli, -o dönemde Kiev yine çok soğuk bir kış yaşıyordu- bir ülkede nasıl olurda uzun bir zaman geçirebilirim diye düşünüyordum. Öyle ya İstanbul’ un stresli ama bir o kadar da dinamik hayatı, görece olarak güzel iklimi ve tabii ki iyot kokulu denizi neredeydi; Kiev neredeydi. Tabii aradan yıllar geçti, Kiev değişti.  Kiev’ e kısa aralıklar ile yaptığım seyahatlerde bu hızlı değişimi gözlemle olanağım oldu ve bir gün geldi, Kiev’ de geçirdiğim zaman, İstanbul’  da geçirdiğim zamanı geçmeye başladı. Bunun fark ettiğimde de, rektörün söylediklerini anımsadım. Bu durumun içtiğimiz su ile ilişkisi var mıdır bilinmez ama  Kiev, Ukrayna yaşamımda önemli bir rol oynamaya başlamıştı.

Türk milleti olarak, tarih boyunca birçok devlet, imparatorluk kurmak ile övünürüz, gerçekten de örgütlü bir toplum olmuşuzdur, tarih boyunca. Ancak  yine de tarihsel örgütlenme deneyimimize rağmen, yurtdışında yaşayan Türkler olarak, başka milletler de olduğu gibi etkin bir lobi gücümüz olamamıştır. Bunun en bariz örneğini de; Almanya’ da yaşayan 3 milyon dolayında Türkiye kökenli vatandaşımızın ülke politikası üzerinde bir ağırlık oluşturamamasıyla gözlemleriz. Ya da Türkler ile karşılaştırılamayacak kadar az bir nüfusa ve zenginliğe sahip olan Ermeni milletinin ülkemiz hakkında yaptığı olumsuz propagandanın dünya çapında engellenememesinde görürüz bu etkinsizliğimizi. Bireysel anlamdaki imkan ve kapasitelerimize rağmen, toplumsal bazda gücümüzü, potansiyelimiz doğrultusunda yeterince yansıtamamışızdır yaşadığımız topluma. Bu duruma yol açan etkenlerinin başında güçlü bir devletimiz olduğunu düşündüğümüzden, bu işlere yeterince motive olamamamız gelir  kanımca.  Ama yine de böyle bir mazereti kabul etmemek gerek. Hepimizin, toplumumuza elinden geldiğince katkıda bulunması ve ortak sorunlarımızın çözümüne yardımcı olması tercih edilen olacaktır. Bu noktada, hangi ülkede yaşıyorsak,  yaşadığımız ülkeyi iyi bir biçimde tanımamız, dilini kültürünü öğrenmemiz bunları yapamıyorsak bile ülkede neler olup bittiğini takip etmemiz gerekiyor. TürkHaber  bunun için önemli bir site, hem Türk toplumun sesi olmaya çalışıyor hem de Ukrayna’ ya, Türkiye’ye dair güncel haberleri okurları ile paylaşıyor. Benim, bu güzel ülkede neler olup bittiğini Türkçe bir kaynaktan takip etme talebime karşılık veren bu sitede yazmamı, Naci Bey rica ettiğinde bu nedenle teklifini büyük bir keyifle kabul ettim. Biraz zaman aldı belki ilk yazıyı kaleme almak ama bundan sonra inşallah her pazar sizler ile burada buluşacağız.

 

http://www.turkhaber.com.ua/component/content/article/183-burak-pehlivan/7808-bu-rakmdan-.html



Yayımlandı

kategorisi

yazarı: